Moda Tasarımcısı Zeynep Tosun ile Röportaj

Moda Tasarımcısı Zeynep Tosun ile Röportaj

 

Yaptıkları farklı, yaratıcı ve “cool” işlerle bize ilham olan kadınları ağırladığımız “Cool Things Women Do” serimizin yeni konuğu moda tasarımcısı ve kendi adıyla yarattığı markasının kurucusu Zeynep Tosun!


Zeynep Tosun kimdir desek kendini nasıl tanımlarsın?


Terzi olarak tanımlarım! Moda tasarımcısıyım. Çok sevdiğim bir mesleği yapıyorum, bence en büyük şansım bu. Annemden, babamdan ve teyzemden dolayı küçüklüğümden beri bu işin içerisindeyim. Sevdiğim şeyi mesleğe dönüştürdüm, 2009’dan beri kendi markam var. Hem hazır giyim hem couture alanında faaliyet gösteriyoruz ve danışmanlıklar veriyoruz. Yaptığım işi çok seviyorum.


Mesleğinle ilgili seni en çok heyecanlandıran şey ne?


Tabii ki yaratım! Bir kumaş veya bir detay gördüğümde, yeni bir şey ortaya çıkarttığımda nefesim kesiliyor. Bu nefes kesilmesi hayatta kendinizi en çok mutlu ettiğiniz alanla alakalı ve sizi hayatta tutan, hayatı güzel kılan şey.


Sürdürülebilirlik kavramı hayatında ve mesleğinde nasıl bir yer tutuyor?


Sürdürülebilirlik çok uzun zamandır konuştuğumuz bir konu aslında. Bizim de marka olarak paketlememizden çalışma stilimize 360 derece değerlendirdiğimiz bir konu. Aynı zamanda, benim kişisel hayatımda da dikkat ettiğim bir nokta. Maalesef şu anki sistem tam tersi bir düzende kurulu. Bu yüzden, sürdürülebilirlik kavramıyla ne kadar aşina olursak, ne kadar bir yerinden tutabilirsek o kadar kâr. Biz de marka olarak özellikle sürdürülebilir üretim sistemleri üzerinde duruyoruz. Çok fazla el işi kullanıyoruz ve el işi yapan kadınların çocuklarına bunu öğretmesini, bu işin sürdürülebilir olmasını, doğru parayı kazanmalarını ve doğru şartlarda çalışmalarını istiyoruz. Ancak şimdi bir de hazır giyim markası kurduk. Bu sürece de sürdürülebilirliği adapte etmeye çalışıyoruz. 


Tüketici açısından, insanlar sürdürülebilirliği hayatına nasıl adapte etmeye başlayabilir? Özellikle moda alanından bakacak olursak bu kavramı nasıl benimseyebilir?


Modaloop’un da yaptığı gibi moda alanında kiralama, tekrar kullanma, ikinci el satın alma gibi konular modada sürdürülebilirlik için çok önemli. Ben küçüklüğümden beri çok fazla ikinci el kıyafet satın alırım. Zamanında yapılmış detaylar ve kullanılan materyaller çok daha iyi olabiliyor. İkinci el deri ceketlerimin yerini hiçbir şey tutamaz. Kiralama da tüketici bakımından çok önemli. Kıyafet kişinin gözünde çabuk eskiyebiliyor, fotoğraf çekildikten sonra bir daha giymek istemeyebiliyor. Bu sebeple, kişilerin defalarca kullanabileceği şeylere yatırım yapması ve bir daha giymeyeceğini düşündüğü parçaları kiralama veya ikinci el satış ile değerlendirmesi bana çok mantıklı geliyor. 


Sen alışveriş yaparken nelere dikkat edersin?


Uzun süre kullanacağım veya değerleri parçaları satın almaya dikkat ediyorum. Daha lokal yerlerden ve tasarımcılardan alışveriş yapmaya çalışıyorum. Hızlı moda markalarından alışveriş yapacaksam bunların günlük hayatımda çok kullanacağım şeyler olmasına dikkat ediyorum. File torbalarımla alışverişe gidiyorum. Bu konuda kendimi biraz eğittiğimi düşünüyorum.


Annenizin, kız kardeş veya arkadaşlarınızın dolabından giyinme alışkanlığınız var mıdır?


Küçükken bunu çok fazla yapıyorduk. Annemin kıyafetlerini çok fazla giyerdim. Ayakkabı numarası benden küçük ve onun topuklu ayakkabılarını giymekten ayağımda kemik çıkmıştı. Hala gardırobumun en önemli parçaları annemden kalanlar ve onlara çok iyi bakıyorum. Onlarla çok iyi bir vintage dükkânı bile açabilirim. Arkadaşlarımla da çok kıyafet paylaşırdık, ben çok meraklı olduğum için daha çok benden kıyafet alınırdı. Hatta bir sürü kıyafetim de böyle kayboldu. Hala da bir arkadaşıma gittiğimde dolabından bir şey alıp çıktığım olur, onlar da benden alır. İnsanlar da yakın çevresiyle bu paylaşımı yapmayı seviyor, bunu bizim sattığımız kıyafetlerde de çok görüyorum. Arayıp daha önce aldığı elbiseyi kız kardeşi giyeceği için boyunu kısaltmayı veya bir şey eklemeyi talep ediyorlar. Bu yüzden, kiralamayı ve kıyafet paylaşımını çok mantıklı buluyorum.


Kendi stilini nasıl tanımlarsın?


İddialı ve eklektik olarak tanımlayabilirim. Çok fazla şeyi bir arada kullanmayı, etnik ve modern parçaları birlikte giymeyi seviyorum. Değişik tarzları bir arada kullanıyorum. Genellikle cesur şeyler giyiniyorum. Ne çok “femme fatale” ne de çok seksi bir tip olmadığım için birçok şeyi kaldırıyorum ve rahat kombinliyorum. Masküleni ve femineni, zıtlıkları birlikte kullanabiliyorum.


Sıradan bir ofis gününde seni nasıl görürüz? Ne giyersin?


Ofise biraz uzakta oturduğum için işe hiç düşünmeden gitmek istiyorum. Ofis günlerimde giyinirken zaman harcamayı sevmiyorum. Hızlı çıktığım birkaç üniformam var. Rahat hareket etmek için daha çok spor giyiniyorum. Davetlere katıldığım günlerse şıkıdım şıkıdım giyiniyorum!


Markan için ilham kaynakların neler?


Bütün dünyayla olan iletişimimin bir süzgeçten geçmesi! Gerçekten ne giymek istiyorsam, ne yapmak istiyorsam, ne konuşuyorsam, ne izliyorsam, ne dinliyorsam, kiminle oturup kalkıyorsam hepsinin bir birleşimi benim ilham kaynağım. Kadın hikayeleri ve başarı hikayeleri de bana çok ilham veriyor.