Dünden Bugüne Küçük Siyah Elbise

Dönem dönem lüksün, dönem dönem yas tutmanın sembolü olmuş siyah rengin zamansızlığı ve kurtarıcılığı konusunda hemfikiriz. Herhangi bir davet, özel bir gece veya ofise giderken hızlıca üzerimize geçirmek için elimiz hep siyah elbiselerimize gidiyor. 1961 yapımı Breakfast at Tiffany’s filminde Audrey Hepburn’ün üzerinde gördüğümüz Givenchy saten elbise “küçük siyah elbise” modeline aşinalık kazandırmış olsa da bu model çok daha eski bir geçmişe sahip.

1926’da Vogue’da yayınlanan ve “Chanel’in Ford’u” olarak nitelendirilen çizim ile Coco Chanel’in “little black dress”i tanıtıldı. Caz Dönemi ile mükemmel bir uyum gösteren ve Vogue tarafından “zevk sahibi kadınların üniforması” şeklinde tanımlanan bu tasarımın basit ve uygun fiyatlı olanın değerli olduğu Büyük Buhran döneminde ortaya çıkması onu, modern kadının erişilebilir bir tercihi haline getirdi.

Christian Dior ise küçük siyah elbiseyi zarif ve seksi bir şekilde yeniden yorumladı ve Harper’s Bazaar Genel Yayın Yönetmeni Carmel Snow bu yoruma “Yeni Bakış” ismini verdi.

Lady Diana’nın bir stil ikonu olduğu fikrini pekiştiren anlardan birisi de yine bir küçük siyah elbise ile yaşandı. Diana’nın bu elbiseyi 1994 yılında Vanity Fair partisinde, Prens Charles’ın kendisini aldattığını açıklaması üzerine giymesi ile bir mesaj içerdiği için bu parçayı daha çok “intikam elbisesi” olarak biliyoruz.